Türk Tabipleri Birliği’nin “Geri Dön” Çağrısına Yanıt… Vedat Bulut: “Doktorlar Haklarını Almak İçin Söylev Verdiğinde ‘Ne Cezasıyla…
Haberler: Light Tiger – Kamera: Motion Spruce Değeri
Türk Tabipler Birliği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Genel Sekreteri Vedat Bulut’un yurt dışına giden doktorları Türkiye’ye dönmeleri için davet etmesi; “‘Bırakın gitsinler’ söylemi istatistiklere net bir şekilde yansımış durumda. Bütün yıla yayarsanız yurt dışına doktor gönderiyoruz, 2 bin 500’ün üzerinde, ortalama 20 tıp fakültesi mezunumuz var. Türkiye’den bu kaçışın sebebi Türkiye’nin iklimi.Demokrasi ve barışla ilgili iklim.Geleceğe.Rastgele bir siyasi arenada söylenen saldırgan sözler kolay kolay silinmez.Siyasi liderin kullandığı kelimeleri en başından dikkatli seçmesi gerekir.Dediğinde ‘Bırakın gitsinler’, bunun verdiği zararı kolay kolay onaramazsınız. Sağlıkta şiddet kararlılıkla çözülmeli, cezalar uygulanmalı, tehditler devam etmesin, ‘Fiyatların artması lazım’ dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022’de ağır çalışma koşullarını iyileştirmek isteyen doktorlara, “Efendim doktorlar az para aldıkları için gidiyorlar. Giderlerse bırakın gitsinler. Buralar boş kalmaz.” Seçime birkaç gün kala Erdoğan’ın “Sizi evinize ve ülkenize dönmeye davet ediyorum” davetini içeren kamu spotu yayınlandı.
2023’ÜN İLK DÖRT AYINDA ‘ÖLÜM BELGESİ’ ALAN DOKTOR SAYISI 881’E ÇIKTI
Türk Tabipler Birliğitarafından paylaşılan bilgilere göre, eğitim ve çalışma amacıyla yurt dışına çıkması gereken ‘İyi Hal Belgesi’ alan doktor sayısı 2021’de 329 iken bu sayı 2022’de 781’e, 2023’ün ilk dört ayında ise 881’e yükseldi. Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut, doktorun göçü ve Erdoğan’ın ANKA’ya ‘geri dönün’ çağrısının nedenlerini anlattı HaberlerAjansını takdir etti.
“GİDİYORSA CEZA YAPILDIKTAN SONRA HEKİM GÖÇÜ HIZLANDI”
Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Vedat Bulut şunları söyledi:
“Gideceklerse bırakın gitsinler” cümlesi 8 Şubat 2022 idi. Bu cezanın tarihi belirlendi ve o tarihten sonra doktor göçünde bir hızlanma oldu. Özellikle uzman doktorlar yurt dışında ‘İyi Hal Belgesi’ almaya başladı. Bu davet o yarayı tamamen onarmaz. Çalışma koşulları iyileştirilmedikçe ve gelirler uluslararası düzeyde ayarlanmadıkça, doktorların çocuklarını daha demokratik, daha barışçıl bir ortamda, daha iyi yaşayabilecekleri, daha uygun gelir elde edebilecekleri ve daha rahat yaşayabilecekleri ülkelerde yetiştirme eğilimi vardır. Daha demokratik ve barışçıl bir ortam.
“SAĞLIKTA ŞİDDET TÜRKİYE’DE BÜYÜK BİR SORUN”
Bu tür telaffuzlar dengelenmeli ve iç siyasete yansıtılmalı… Sağlıkta şiddetle ilgili Türkiye’de hâlâ büyük bir sorun var. Özellikle genç, yeni mezun hekimlerde bu en önde gelen faktördür. ‘Neden yurt dışına gitmek istiyorsun?’ Sorulduğunda ‘Sağlıkta şiddet bu kadar arttı, o yüzden Türkiye’de çalışmak istemiyoruz’ diyorlar. Ancak orta yaş ve üstü hekimler için çalışma koşulları ve ücret en önemli faktörlerdir. Dakikada bir MHRS muayenesi ve günde 80-100 hastaya bakma zorunluluğu doktorları mesleklerini icra edemez hale getiriyor. Doktorlar mesleklerinden memnun değiller ve doktorluk mesleği tatmin edici olmayınca bunu yapabilecekleri ülkelere gitmek istiyorlar. Daha az hasta ile daha iyi bir ortamda çalışma koşullarını seçiyor.
“TÜRKİYE’DEKİ BAZI ŞUBELERDE GELECEKTE BÜYÜK SORUNLAR OLABİLİR”
Başkanın sözlerini anlamlı buluyoruz. Ancak bunun dengelenmesi ve günlük siyasete yansıması gerekiyor. Nisan ayında 185 çalışma arkadaşımız ‘İyi Hal Belgesi’ aldı. 2022 yılının ilk üç ayı ile karşılaştırdığımızda 500 adetten 700 adete ilerlemiş durumda. Buna Nisan’ı da eklediğinizde 881 kişi çıkıyor. Bütün yıla yayarsanız 2500’den fazla tıp fakültemizden 20’ye yakın mezunumuzu yurt dışına gönderiyoruz. Yurt dışına giden hekimlerin de bir özelliği var. Yabancı dil bilen, daha güncel bilgilere sahip, denklik alan nitelikli arkadaşlar oradan daha kolay ayrılıyorlar. Özellikle bazı branşlarda ileride Türkiye’de büyük sorunlar çıkabilir. Kadın doğum, plastik cerrahi, dermatoloji gibi buradan ayrılanlar yurt dışında çok çabuk iş buluyor.
“YIL SONUNDA 2 BİN 500-3 BİN BANDINDA BİR GÖÇ OLACAĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ”
8 Şubat ‘Bırakın gitsinler’ istatistiklere net yansıdı, ortalama 5-6’dan 8-9’a çıktı. Uzman hekim yoğunluğu arttı. Bu telaffuzun ne gibi etkilere yol açacağını bir ay sonra daha rahat söyleyebiliriz. Bugün de benzer oranlarda ‘İyi Hal Belgesi’ imzaladık. Yıl sonunda Türk Tabipleri Birliği’nden 2500-3 bin civarında bir göç olacağını tahmin edebiliriz.
“DOKTORLAR YURTDIŞINDAN ELDE ETTİKLERİ GELİRLER YÜKSEK OLACAĞI İÇİN ORAYI TERCİH ETMEKTEDİR”
Sağlıkta şiddet çözülmelidir. Cezalar uygulanabilir olmalıdır. Tehdit devam etmemelidir. Meclis’te ‘Suç Kataloğu’na dahil edilmesi önemli bir gelişme oldu. Uzun zamandır ‘Sağlıkta Şiddet’ yasası istiyorduk, bununla ilgili bazı düzenlemeler yapıldı ama görüyoruz ki hala yeterli değil. Hekimler hala fiziksel, sözel ve sanal şiddetle uğraşıyorlar… Bu da hekimlerde bir tükenmişlik yaratıyor. Covid-19 bir meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir. Covid-19’dan kaybettiğimiz meslektaşlarımız ve sağlık çalışanları için Covid-19 kesinlikle meslek hastalığı sayılmalıdır. Bu, kişilik hakları konusunda değerli bir düzenleme sağlar. Fiyatların ciddi şekilde artırılması gerekiyor. Türkiye’de son 10 yıldır uydurma TÜİK rakamları ve enflasyon rakamlarıyla tüm işçilerin hakları ve alım gücü geriletildi. Enflasyon rakamları gösterilenin en az iki katıydı. Yıllar içinde bir erime yaşadı ve doktorlar yurtdışındaki gelirleri daha yüksek olacağı için tercih ediyor. Daha da önemlisi, gelecek için endişelenmemek.
“HAKKIMIZI ARAŞTIRMAK İÇİN AÇIKLAMA YAPARKEN NE TÜR CEZALARLA KARŞILAŞACAĞIMIZDAN ENDİŞELER OLURSA NEDEN KALALIM?”
Bir doktor gece yarısı 6-7 kişinin imzaladığı bir belge ile görevinden alınabiliyorsa, 657 ve 2547. maddelerden doğan iş güvenceleri kaldırılırsa bu doktorlar KHK’de yer alan Kararnamelerle gelecek kaygısı yaşıyor. . Yarın bizim hakkımızda bir şey söylediğimizde, bir Twitter gönderisi paylaştığımızda veya bir protesto hareketine katıldığımızda, hakkımızı talep etmek için açıklama yaptığımızda ‘hangi cezayla karşılaşacağız’ diye endişeleniyorsak neden kalsınlar? Bu yüzden daha demokratik ve barışçıl ülkeleri tercih ediyorlar, çocukları için bunu tercih ediyorlar.
“DEVLET YETKİLİLERİ ÖZKRİTİK OLMALI”
Türkiye’yi böyle bir ortama getirirsek hekim göçü gelecek kaygısı taşımaz. Türkiye’de bu ortamı oluşturmak uzun bir iş. Umuyoruz ki 14 Mayıs seçimlerinden sonra sağlık politikaları bu doğrultuda yapılanır ve tüm bu sorunlar çözüldükten sonra o zaman gitmek istemez. 15 yıl önce 50 olan rakamlar şimdi 2500-3 binlere çıktıysa, o zaman tüm yetki Sağlık Bakanlığı’ndadır, ya da Cumhurbaşkanlığı’nda ya da devletin yetkilileri bir özeleştiri yapıp kendilerini sorgulamalıdır.
“TÜRKİYE’DEN BU KAÇIŞIN NEDENİ GELECEK KAYGISIDIR”
Türkiye’den bu uçuşun nedeni Türkiye’deki iklimdir. Demokrasi ve barış iklimidir. Gelecek kaygısıdırlar. Rastgele bir siyasi arenada söylenen saldırgan sözler kolay kolay silinmez. Siyasi başkan, kullandığı kelimeleri en başından itibaren dikkatle seçmelidir. ‘Bırak gitsinler’ dediğiniz zaman, bunun yarattığı kırgınlığı kolay kolay gideremezsiniz.